Ne olmadığını biliyorum.

Bir bisikletim var. Onunla dağ bisikleti parkurunda ya da neyse onun ismi orada harika zamanlar geçirdim. Lar dediğim iki üç kez. Geyiklerin bizi izlediği ormanlık bir yerde delicesine turlar. Sonra biri dedi ki bu dağ bisikleti değil. Şehir bisikleti mi dedim değil. Ne o zaman diye sordum. Bisiklet işte evden işe işten eve bununla gidip gelebilirsin. Yani yanisi bu işte "ne olmadığını biliyorum ne olduğunu bilmiyorum." Güzel. Ben de ne olmadığımı bilirim. Ama dağlarda koşmaktan geri durmam. Yolları yürümekten de bıkmam. Ki illa tanımlamak gerekirse ne olduğunu bilmeyen derim. O zaman işler kolaylaşır. Bu bisiklet grubuyla ara sıra karşılaşıyoruz. Ellerini açıp sola ya da sağa sinyal verdiklerinde "get deyen dilim tutuleydi" repliği aklıma geliyor. Sonra taytları gözüme çarpıyor, geçiyor. Mutlulukları gözlerinden okunuyor. Bisiklet ya da benzeri şeyler için hoş bir yer buralar. Bisikletli görünce yol da müsaitse büyük...