Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İnsan neden

Resim
  Bulutlardan birine sonra ötekine. Tutunacak bir bulut bulsam da tutunsam. Sonra korkup kendime yukarıya en yukarıya. Atsam. Yukarı atılmaz diyen birine bakarken yükselsem yükselsem bırakıversem. Ayaklarımdaki betonlara, ellerimdeki bulutlara saçlarımdan belli olmayan beyazlığa. Bulutlardan bulutlara atlasam.   İnsan neden akşam vakti hüzünlenir diyor ya Beş Kardeş dizisinde.  İnsan neden bulutlara bakar oğlum. İnsan neden önüne bakmaz. Gözlerini kısar. Adımından korkar. El sallar. Kedilere seslenir, çeşmelerden su içer.  İnsan neden birden bire ağlamak ister. İnsan neden bulutlara binmek ister. İnsan neden bulutlara inanır.  İnsan neden durup dururken ismi Ahmet olan birilerini, insan neden durup dururken alt ranzadaki arkadaşını, insan neden durup dururken kahvecideki kahve yapan mutsuz adamı hatırlar.  Beraber yürüdüğüm arkadaşlarım buraları okumuyordur değil mi.  Bilmiyorum.  Bilmiyorum demenin konforu değil bu. 

Başka yerlerden aynı yöne hareket ederken

Resim
  Bazı günlerin nasıl başlayıp nasıl biteceği o kadar belli olmuyor ki. Nasıl da böyle başka başka yerlerden birbirimize koşar adam geliyoruz. O evden o elbise ile çıkmamız ya da çıkmamamız. Düşünsene. Bence düşünme. Düşünerek olmaz bu. Öyle olsaydı kurgu olurdu. Neden olsun. Hava ne kadar güzel göl kenarına gidelim. Gidelim. Gidelimleri birileriyle aynı anda söylemişiz ya işte. Duymuyoruz. Ama söylemişiz.   Suya bakalım. Ters ışık. Gün batımı. Ağaçların arasından.  Bacakları yorgun bir adam suyun üzerinde nasıl gidiyor öyle. Su hiç bitmeyecek öyle gidiyor. Teknedekiler bize biz onlara çok güzel olmasa da bakıyoruz işte.  Sevdiğim bir arkadaşım, olduğum kahveciye google eart üzerinden gelivermişti. Yoksun demişti. Durur muyum ben de, senin için sipariş veriyorum dedim. Gülümsedi.  Başka yerlerden aynı yere doğru hareket ederken. Bu kızıllık, bu güneş bu güzel hava bizi kendine çekecek.  Ne kadar yalnızım. Kendime kahramanlar yazıyorum. Kendimle onları buluş...