Göçmeyen kuşlar
Göçmeyen kuşlar var. Her zaman aynı tele konan. Beraber gezen. Semtin kuşları. Birbirine benzemeyen. Evin önündeki çalılıklarda. Pencereden görünen. Gölgesi perdeye yansıyan. Hikayesi göçen kuşlar kadar olmayan. Sayısız kuş fotoğrafı çekmişimdir. Bazen tellerden onları izleyen insanları izlediklerini hissederim. İzleşmek desek olmaz bakışmak diyebileriz. Bakakalırız uçan bir kuşun ardından. Duran bir ağaç olmak isteriz. Ya da hiçbirisi. Yanımızdaki dürtüp bir şey anlatmak isteriz. Çok çok çok yalnızız deriz. Sizde olmasanız ne yapacağız deriz. Tellerin olmasına, ağaç dallarına şükrederiz. Sonra devam eder hayat. Hep olduğu gibi. Belki bir kuş başka bir yerde kuş yaşadığını bile bilmiyordur. Serçeler, güvercinler, üveyikler geçiyordur evlerin üzerinden, camların kenarından. Biri uçunca diğeri de uçmak istiyordur. Ya da hepsi aynı anda yorulmuştur, bizim gibi. Aynı anda çok, yorgunuzdur ve kanat çırpacak halimiz de yoktur.
Burada pek tren ya da metro kullanmadım. Bir başka eyalete gittiğimde gördüm bunu. Gene kırmızı ışıkta. Raylı sistem bana hep İstanbul'u hatırlatıyor. Yaşanılan bir duygunun ya da tecrübenin daha önce kalp hafızamızda ya da kişisel hayatımızda olması insana bir miktar iyi geliyor. Yani tamam İstanbul'da metroda giderken bir sürü şey yaşadım burada henüz bunu yaşamadım. Ama yine de kırmızıda denk gelince bir süre duraktan bir sürü hatıraya uzanmam tahmini bir iki saniyemi aldı. Bu bazen doğal olarak yorucu olabilir. Burası zaten bir nostalji sayfası değil ama bizde yaşadığımız şeyler kayda geçsin istiyor olabiliriz. Biz yani kalbim ve ben. Ellerim ve ben. Kalemlerim ve ben. Yollar ve ben. Duraklar ve gece. Mesai bitince. Sonra o duraklardaki insanları aldık bu trene bindirdim. Trene binince herkes birbirini birden tanıyıverecekmiş gibi gelir bana. Bu da galiba ilk trene binmemle ilgili. Balıkesir'den Afyon'a gitmiştik. Herkes birbirini tanıyor ortamdaki tek yabancı benmişim gibiydi. Kimse kimseye yabancı gibi değişik gibi farklı gibi hikayeli gibi bakmıyordu. Yollarda inenler ile binenler aynı evin insanıydı sanki. İzliyordum ve harika bir yolculuktu. Trenle gidince herkes aynı yere gidiyordu.
Yorumlar
Yorum Gönder