BİR YERDEN BİR YERE ARABA İLE GİDİLEN YERE MAHALLE DENİR Mi?


Galiba bu adamla aynı mahallede oturuyoruz. Ya da aynı saatlerde aynı yerlere gidiyoruz. Bir sürü insan gibi. Bir yere gidiyoruz birbirimizden haberimiz yok. Bir şeyler bize bir şeyler hatırlatıyor. Oralarda geziniyoruz ve ışık yanıyor. Sonra başka bir yere başka bir şey hatırlamak için gidiyoruz. Ya da varılan yerde kendimize bir hikaye uyduruyoruz. Bu arabaya da rastladığımda Giray Kemer'in ilk öykü kitabı olan "Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı'yı hatırlıyorum. Arka camda iki tane boks eldiveni. Boks ile pek alakam yok. Hala boks spor mu ya seviyesindeyim. Ama çağrışımların edebiyata, hayata, bana katkısını ve ışıklarda bu abiye denk gelmeyi seviyorum. Onu görünce mahallede olduğumu hissediyorum. Acaba başka bir yerde karşılaşırsak gene mahallemizde hisseder miyim. Bir yerden bir yere araba ile gidilen yere mahalle mi denir bilmiyorum. Mahalle dediğin evden inilen yerdir. Her şey değişti. Benzin ucuz arazi geniş cografya kader. 



Kitap okuyan birini görünce ne okuduğunu merak ediyorum. (Kitapçıya gidince Orhan Pamuk kitaplarını görünür yere koyuyorum. ) Baya  baktım bu amcaya.  Beni görmedi. Göz ucuyla arabalara bakıyor ve sadece okuyordu. Sonra ışık yandı kitabı yan koltuğa koydu. Okumaya devam etmiş midir bilmiyorum. Ama kitabı açık bırakması hoşuma gitti. Biraz ilerledik. Yeniden ışığa yakalandık. Yeniden okumaya devam etti. Sonra benim ona baktığımı fark etti. Kafamı çevirdim. Sonra yeniden ondan tarafa bakınca kapağı bana gösteriyordu. Dümdüz kırmızı bir kapak. Okuyamıyordum. Camı açtım gene göremedim. Güldü. Ne oldu dedim. Bu kadar meraklı olursan seni dine davet edebilirim dedi. Hangi din diye sormadım. Bende bir tane var da demedim. 





Burada plakalarda ya da araba arkalarında baba ile ilgili bir kelime cümle görünce bizim oralarda çok yaygın olan "babam sağolsun" yazıları aklıma geliyor. Herhalde ben ufakken babalar çocuklarına şahin slx falan alırdı. Çocuklar da ondan dolayı babam sağolsun yazarlardı. Sağolsun birleşikti. Hatırlıyorum. Babam  bana araba almadı ama ev yaptırdı.  Tarım arazisine yüz on metrekare. Seksen metrekare haricine ceza ödemişti. Şu an kira için aylık 250 tl alıyor galiba. Oturmadığım bir ev benim olabilir mi bilmiyorum. Kirası da bana gelmiyor üstelik. Babam benim babam ama. Ne yapsam arabanın arkasına babam sağ olsun mu yazdırsam. Beth Dad gibi olmasa da gene de güzel olur. Beth'in babası gibi çevirebiliriz değil mi bunu. Kimsin, Beth'in babasıyım. Güzel. Yaşasın kız çocukları. Geçelim yeşil ışıkları. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cuma Akşamı

Dil Bizi Çağırıyor

Gökçe Akçelik için